Büyük online pazar yerlerinin kullanımı, uzun zamandır işletmelerin online büyümesinin önemli bir parçası olmuştur. Pazar yerlerinin birçok şirket için müşteri tabanını genişletmek, yeni pazarları test etmek ve uluslararası satışları genişletmek için genellikle hızlı, düşük maliyetli ve düşük riskli bir seçenek olduğu düşünülürse, hiç de şaşırtıcı değil.
Dünya'da Amazon, eBay, alibaba, ülkemizde ise, Trendyol, Hepsiburada, n11 v.b gibi geniş pazar yerlerinin geniş erişimi, e-ticaret dünyasına ulaşmaya başlayan işletmeler için genellikle ilk durak olmuşlardır.
Bunun sonucu, birçok işletmenin artık online satışlarının büyük bir bölümünün tek bir online pazarla ve genellikle daha büyük olanlarla sınırlı olduğu bir durumla karşı karşıya kalmasıdır./p>
Bu durum başarı getirebilirken, rekabet inanılmaz derecede yüksek ve pazar yerlerinin satıcılardan beklentileri daha talepkar hale geliyor. Tüm satışlarınız için tek bir pazar yerine güvenmek de büyük bir risktir - bu satış kanalında bir şeyler ters giderse, işletmeler satışlarının düştüğünü görebilir.
Pazar yerleri bir seçenek olarak cepte kalabilir ama risk mutlaka dağıtılmalıdır. Tek bir pazar yerine bağlı kalmanın getireceği riskler çok fazladır. Komisyon oranlarının artması, büyük firmaların aynı pazar yerinde ve benzer ürünlerle rekabete girmesi, benzer ürün gösterimlerinin sizin ürünlerinizle karşılaşırılması ve olası müşteri kaybı risklerden sadece bazılarıdır. Ya da günün birinde bir sabah uyandığınızda üyeliğiniz iptal bile edilmiş olabilir.
Kısasaca riskleri toparlarsak; Büyük pazarlarda satış yaparken, genellikle satıcıların uyması gereken uzun bir politika listesi vardır. Sadece uygulanması karmaşık olmakla kalmaz, aynı zamanda bir şeyi gözden kaçırırsa veya kurallar değişirse ve artık uyumlu olmazlarsa satıcı cezalandırılabilir. Satıcıların, hesaplarını eski durumuna döndürmek için uzun ve karmaşık bir süreçle mağazalarının kapatıldığı biliniyor. Komisyonlar yüksek olabilir ve aşırı rekabet, satıcıları fiyatlarını karlı olanın altına düşürmeye zorlayabilir. Ayrıca müşterilerinizin kontrolü tamamen bu pazar yerlerinin elindedir.
Kontrolün tamamen sizde olduğu ve rekabeti hizmetinizle aşabileceğiniz seçenekler var. Örneğin kendi alışveriş sitenizi, sosyal medya hesabınızı açmak gibi. Pazar yerlerindeki reklamlardansa kendi alışveriş sitenizin reklamalrını yapabilir, aşırı rekabet ve komisyonlarla boğulmadan kontrolü elinizde tutabilirsiniz. Düşünsenize, bir ürününüz var ve satması için onu başkasına veriyorsunuz. Kuralalrı da sadece ı kişi koyuyor. Gecikmelerde haklı dahi olsanız sizi cezalandırabiliyor. Örneğin ahşap bir masa satıyorsunuz ama kategoriler uygun değil. Ahşap masanız diğer mdf masalarla aynı kategoride ve aramalarda çıkıyor. Fİyat farkı da çok fazla olduğundan aslında müşterinizi kaçırmış olabiliyorsunuz.
Pazar yeri düşmanı değiliz elbette, ancak sadece pazar yerlerinde varolmak sadece onların kuralalrıyla iş yapmak demek yakın bir gelecekte eğer özel bir ürünün üreticisi değilseniz adınızın tarihe karışacak olması anlmanına gelmektedir..
Ayıracağınız küçük bir bütçe ile mutlaka kendi alışveriş sitenizi açmanızı öneririz. Bunun olumlu ve olumsuz yönlerini sıralayalım;
Bir web mağazası yalnızca ürünlerinizi satabileceğiniz bir yer değildir; Kendi web mağazanızın olması aynı zamanda yeni ürünleri istediğiniz gibi duyurabileceğiniz ve tanıtabileceğiniz anlamına gelir. Öte yandan, bir pazaryerine yeni bir ürün eklediğinizde, aslında dezavantajlı olabilir. Bunun nedeni, pazaryerlerinden alışveriş yapanların büyük ölçüde incelemelere güvenmesidir. Yeni ürünler elbette henüz incelemelere sahip değil, bu da daha uzun süre çevrimiçi karşılaştırılabilir ürünlere sahip olan rakiplerin müşterinin satın alma işlemini kazanma olasılığının daha yüksek olduğu anlamına geliyor.
E-ticaret dünyası ilk başta göz korkutucu görünebilir, ancak bu, yapmaya değer bir yolculuktur.
"hayattaki başarısızlıkların çoğu, pes ettiklerinde başarıya ne kadar yakın olduklarını fark etmeyen insanlardır." çekinmeyin bize yazın